23 Kasım 2011 Çarşamba

1.ay skor Dolar: 1 Merkez bankası:0

Dolar konusunda merkez bankasını çok eleştirdim bazen fazla sert mi eleştirdim dedim kötümser mi kaldım diye düşündüm  ancak1 aylık  zaman diliminde ben haklı çıktım. (artık doların tek efendisi var piyasalar ve piyasalarda risk iştahı artana kadar piyasalar dolar diyecek

9 Ekim 2011 tarihinde yazdığım yazıdan alıntı
Tekrar  dolara dönelim. Direnç noktası 1.40'lardan başalayan yükselişi zayıflatmak üzere iken gelen faiz indirimi(kastettiğim 1,75'lerdeki direnç noktasında gelen faiz indirimi)  tam tersi  ivmelenen bir yükseliş doğurdu ve tarihi zirve geçildi. İşte temel hata burda normal piyasa koşullarında oluşan bir direnç noktasında dolar yükselişi durdurulmalıydı. Suyun önüne çekilmiş bendin sızıntı oluşturan yerleri sıvamak gibi bir şey yapılmalı idi. Faiz indirimi mevcut çatlağı genişletti sonra döviz satış ihaleleri ile genişleyen çatlağı sıvamaya çalıştık ancak bunu da çok az çimento kullanarak yaptık. O anda çok miktarda döviz satışı ile genişleyen  çatlak tam kapatılmalıydı. Derken bu çatlak tüm bendi yıktı. Bizde kalıtıların üstüne ciddi beton döktük ancak görünen o ki akıntıyı durduran bizim bendimiz değil akan suyun debisi ve artık bizin bir bendimiz yok. Çimentomuz var yaklaşık 6 milyar dolar sattık satılabilecek 34 milyar dolarımız daha var. Ama bunu da böyle etkisiz bir şekilde kullanırsak. İşler çığırından çıkabilir. Her ülke vatandaşı gibi ne olursa olsun ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden büyük kaygı duyuyorum ve bu yazdığın yazının gereksiz ve geçersiz bir kötümserlik olmasını umuyorum. Umarım ki zaman beni haksız çıkarsın. Çünkü bu kriz 2001 krizi gibi değil o zaman zora giren ülkeyi (tabiki karşılığını almak koşuluyla ) kurtarabilecek ülkeler vardı. Şimdi herkes kendi derdinde. AB bile kendi üyelerini kurtaramıyor. Girdaba giren ülkenin kendilerini çekmesinden korkuyorlar.>>>
  Evet bu benzeri yazılar yazdım. Merkez bankasını eleştirdim.Şimdi gelinene dolar/tl değeri beni haklı çıkardı. Eğer piyasa kendi haline bırakılsa idi belirli bir yükseliş sonrası dolar/tl kendi direncini bulurdu. Ve mutlaka bir müdahale gelecek ise bu direnç noktasından yapılabilirdi. Doların 2 lira olmasının Türkiye ekonomisine kaybettirdiği bir şey yok bu psikolojik bir etki. Bıraksaydık 2.'de direnç oluşsa idi ki bu güçlü bir direnç olurdu. Olumlu koşullarda daha aşağıya sarkar ve tekrar 2.lere geldiğinde direnç noktasından müdahele edilirdi. Yukarıdaki benzetmeye dönersek 1,75'te bent yıkıldı o artık makul bir uzaklıkta suyun zaten aşmakta zorlandığı bir seviyede hemen yeni güçlü bir bent oluşturmak mümkün olabilirdi. Şu an merkez bankası güç kaybetti ve ettinliği ile ilgili şüpheler oluştu. Bu Türkiye ekonomisi için olumsuz.. Bu para politikasındaki hata Avrupa'nın borç krizi ile ilgili daha net adımlar atıp bu konuda bir çözüme ulaşacağı beklentisi nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Açıkcası gerçek çözüme uluşamasalar da bu dönemde piyasaları  tatmin edici bir açıklama yapmalarını ben de bekleyip dolar ve hisse senedinde kısa vadeli ters yönlü bir hareket beklentisine kapıldım. Aslında burda rasyonel ve doğru olanın avrupanın bu soruna daha yapıcı yaklaşacağını beklemekti. Ancak avrupa pek rasyonel adımlar atmıyor ve mevcut ekonomik sistemi ateşe atıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder